• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
ATEŞNET
SİTE HARİTASI

Milli Piyangonun Bitirdiği Hayatlar

 

 MİLLİ PİYANGONUN BİTİRDİĞİ ACI HAYATLAR





Birçok talihlinin hayatı âdeta kâbusa dönüştü 
Yılbaşlarında Milli Piyango heyecanını sadece bilet satın alanlar yaşamıyor. Akaryakıt şirketlerinin ve marketlerin promosyonu yüzünden bilet almaya hiç niyeti olmayanlar bile bu rüyaya ortak oldu.Milli Piyango biletini bir defa cebine koymaya gör. “Ya çıkarsa” üzerine yazılan senaryolarla hayal dünyasında uçmaya başlayıverirsin. Yılbaşı yaklaştığında televizyon haberlerinin vazgeçilmez duraklarından biridir Sirkeci’deki Nimet Abla gişesi… Güya büyük ikramiye en çok buradan çıkıyormuş! Kuyrukta bekleyenlere mikrofon uzatılır; “Büyük ikramiye size çıksa ne yaparsınız?” Verilen cevaplar üç aşağı beş yukarı aynıdır. Milletçe ne kadar da hayırsever olduğumuzun göstergesidir âdeta. “Bir evim, bir arabam olsun yeter. Fakir fukaraya dağıtırım… Okul yaptırırım…” Hiçbirisi çıkıp demez ki; eşimi çocuğumu terk edip, kumarhanelerde cirit atıp, har vurup harman savuracağım” diye… Oysa, Milli Piyango’nun 70 yıllık tarihinde öyle vakalar yaşanmıştır ki, talih kuşunun uğur mu, yoksa uğursuzluk mu getirdiği hep cevapsız bir soru olarak kalmıştır zihinlerde. İşte o talihsiz talihlilerden birkaçı…
EŞİNİ ATTI, PERUK TAKTI
En çarpıcı örneklerden biri geçen yıl yaşandı. 2005 yılbaşında çeyrek biletine büyük ikramiye isabet eden Ahmet Bayram, kendini asarak canına kıydı. Bayram’ı ölüme sürükleyen 4 yıllık serüven filmlere bile taş çıkartacak cinsten. Bayram, Erzurum’da yaşıyordu. 9 çocuk babasıydı ve işşizdi. Talih kuşu başına konduğunda eşi dostu ile birlikte bütün Türkiye sevindi. “Hiç olmazsa büyük ikramiye muhtaç durumda olan birine çıktı” diye. Ancak o, herkesi şaşırttı. Parayı alır almaz ilk iş olarak eşini ve çocuklarını terk etti. Başına katran karası bir peruk takıp İstanbul’da aldı soluğu. Gece hayatı, genç sevgili ve kumar. Hazır paraya dağ bile dayanmaz derler ya. Aynen öyle oldu. Kısa sürede bitip tükendi piyango ikramiyesi. Sonrasını tahmin etmek zor değil. Paralar suyunu çekince garibanlığa dönüp, eski eşine sığındı. Kapıya dayanan alacaklılar yüzünden bunalıma girip; Nisan 2009’da evin banyosunda kendini astı.
MEZARINI BİLE AÇTILAR 
Ömrünün son baharında piyango milyarderi olan İzmirli Salih Dede’nin başına gelenler fıkraları aratmayacak cinsten.İzmir’de demircilik yapan Salih Gümüşçay, 1989 yılında Milli Piyango’dan 5 milyar lira kazandı. O zamana kadar yalnız başına yaşıyordu. Dudak uçuklatan bir servetin sahibi olunca, bir anda yüzlerce akrabası çıktı ortaya. İzmir Devlet Hastanesi’nde tanıştığı hemşire Birsen Hanıma gönlünü kaptırdı; kısa süre sonra da evlendi. Müthiş servet ve genç bir eşe kavuşan Salih Dede’nin mutluluğu sadece 1 yıl sürdü. 1990’da hayatını kaybetti. Parasının büyük bölümü genç karısına miras kaldı. Akrabaları miras talebinde bulununca, DNA testi için öldükten tam 5 yıl sonra mezarı açıldı.
Milli Piyango ile değişen hayat, sokakta bitti
Milli Piyango`dan 30 yıl önce kazandığı büyük ikramiyeyi kısa sürede bitirerek, sefalet içinde yaşayan Mehmet Sarıoğlu, Denizli`nin Sarayköy İlçesi`ne bağlı Tırkaz Köyü`ndeki barakasında, soğuktan donarak yaşamını kaybetti. Tırkaz Köyü`nde, çiftçilik yapan 81 yaşındaki Mehmet Sarıoğlu, 30 yıl önce Milli Piyango`dan büyük ikramiyeyi kazanınca, İstanbul`a taşındı. Uzun yıllar İstanbul ve diğer büyük şehirlerde yaşayan Mehmet Sarıoğlu, kazandığı büyük ikramiyeyi 10 yılda bitirdi. Parasız kalan Sarıoğlu, tekrar köyüne dönerek, yaptığı barakada yaşamaya başladı. Ancak, 4 yıl önce barakasında sobadan sıçrayan kıvcılcım nedeniyle yangın çıktı. Yangında, barakası ve eşyaları tamamen yanan Sarıoğlu, sokakta kaldı. Sarıoğlu`nun bu durumuna üzülen köylüler, aralarında para toplayarak, kendisine yeni bir baraka yaptırdı. Sarıoğlu, yeni barakasında çevredekilerin yardımlarıyla yaşamını sürdürmeye başladı. Köy bekçisi İbrahim Kıyak, Sarıoğlu`nun 5 gündür ortalıklarda görünmemesi üzerine merak edip, barakasına gittiğinde /_newsimages/4806552.jpgcesediyle karşılaştı. Kıyak, hemen jandarmayı arayarak, durumu bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekiplerinin yaptığı incelemenin ardından Sarıoğlu`nun cenazesi Sarayköy Devlet Hastanesi Morgu`na kaldırıldı. Yastığının altından eski piyango biletleri ve listesi çıkan Sarıoğlu`nun yapılan otopsisinde donarak öldüğü belirlendi. Sarıoğlu`nun cenazesi yakınları tarafından, geçen salı günü hastane morgundan alınarak yaşadığı Tırkaz Köyü Camii`ne getirildi. Burada öğle vakti kılınan namazın ardından toprağa verildi. Zeynep Alkan(60), büyük ikramiye çıktıktan sonra amcasının yakasını şanssızlıkların bırakmadığını belirterek, "Amcam sefalet içinde öldü" dedi. Köy Muhtarı Mehmet Karabacak, Sarıoğlu`na şansın hayatta bir kez güldüğünü, ondan sonra ise hep ağlattığını söyledi. (Hürriyet) Kaynak:Haber5
KOCAYI BOŞADI
YEŞİM AKYOL: 2003′te 2 trilyon çıktı. Kavga etmeye başladığı 8 yıllık eşiyle boşandı. Kocası “Para çıkınca beni boşadı” diye suçladı.
KORKU EVE KAPATTI
SALİH BAHTİYAR: 1985 ve 1997′de iki büyük ikramiye kazandı. Bahtiyar’ın huzuru kaçtı, “Mafya beni bulacak” diye bunalıma girip, eve kapandı.
MEMURLUĞU GİTTİ
AYHAN YALÇINKAYA: 1995′te zengin oldu. Memurluğu bıraktı. İşyerleri elinden gidince “Memurluğa geri dönmek istiyorum” dedi.
OĞLU BIÇAKLADI
NECMİ YILDIRIM: 2004′te 10 trilyonun dörtte birini kazandı. İkramiye yüzünden kavga çıkaran oğlu, bıçakla Yıldırım’ı boğazından yaraladı.
Marangozluktan para babalığına
Denizli’nin Çivril ilçesinde marangoz olarak geçimini sağlayan Osman Kaplan, çeklerini ödeyemediği için hapse girmiş ve 1999 yılında hapisten çıktıktan 2 gün sonra sayısal lotodan 340 milyar lira kazanmış. İki çocuk babası Kaplan’ın ilk işi eşinden boşanmak olmuş. Ardından İzmir’de Pınar Şirin adlı şarkıcıyla 20 milyar lira harcayıp Hilton’da nişan yapmış ve 6 ay sonra ayrılmış. Hızlı yaşayan Kaplan’ın parası kısa sürede tükenmiş. Paraların nasıl bittiğini anlayamayan Kaplan, “İkramiyeyi kazanınca akrabalarım çoğaldı. Daha önce borç para isterim diye herkes kaçarken, ikramiyeden sonra neredeyse bütün Çivril akrabam oldu. Nereden akraba olduğumuzu anlayamadım ama onlar Orta Asya’ya kadar uzanıp bir yerlerden tutturdu. O kadar yol kat edip geldiler diye her birine para veriyordum. Hızlı bir hayat yaşadım, para bitti.” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.
“Eşime kalmasın diye hepsini harcadım”
53 yaşındaki Mustafa Savgan’ın macerası ise çiçekçi bir kadının kendisine 2 lira harçlık vermesiyle başlıyor. Bu parayla piyango bileti alan Savgan, 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazandı. Savgan, eşinden ayrılmak istedi ama ayrılamadı. “Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım.150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Lokantalarda ödediğim hesabın 5-6 katını bahşiş olarak bırakıyordum. Sonunda paraları tükettim. Evlenirken karıma aldığım 1 kilo altını da sattım, harcadım. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985′ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum” diyerek ibretlik hikâyesini paylaşıyor.
Kızı evi terk etmiş
1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un huzur içindeki hayatı ancak 3 sene sürebilmiş. İşleri ters gittiği için kızı evi terk etmiş. Oto yedek parça dükkânı bulunan ve minibüsçülükle uğraşan Ulusoy, paranın eline geçmesiyle kendisinden para isteyenlerin sayısının da arttığını belirtti. Çıkan parayı soğan ve fasulye işine harcayan Ulusoy, üst üste 3 yıl istediği kazancı elde edemeyince iflas etti. 4′ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy, “Hiç rahat bir yaşantım olmadı; bir arkadaşım ‘bu para sana felaket getirir’ demişti, dediği çıktı. Bir kızım evi terk etmişti. Uzun aramalardan sonra buldum. Bana para çıktığını duyanlar hep bir beklenti içinde oldular. En yakınımdan en uzağıma kadar hep bir şeyler bekliyorlardı. Başlangıcında psikolojim alt üst olmuştu.” diyor.
“70 milyonun âhı var”
Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar’a da Turhal’da Milli Piyango’dan 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar, otobüs alarak Turhal’a şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. İşleri iyi gitmeyen Çınar, 1995 yılında iflas etti. Çınar yaşadığı olayları şöyle anlatıyor: “Sefa kısa sürdü. 70 milyon kişinin verdiği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin âhı var üstünde, hayrı olmaz. Sonradan araştırdım, kimseye hayır getirmemiş.” Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar, artık Milli Piyango bileti satın almıyor.
“Para beni perişan etti”
Ali Atıcı, çay ocağı işletirken 2004’te sayısal lotodan 543 bin YTL kazanır. Parayı aldıktan sonra memleketi Erzincan’a yerleşen Atıcı, boşandığı eşi ve çocuklarını İsviçre’ye gönderir ve ikinci evliliğini yapar, ancak ondan da ayrılmaya karar verir. Atıcı, Doğu Beyazıd’a gidip, 14 yaşındaki ****.’yi başlık parasını verip evine götürür. Gelişen olaylar zincirinde ****. babası Arif K.’ya teslim edilir. Ali Atıcı’nın pişmanlık dolu sözleri ise şöyle: “Hayal edemeyeceğim kadar zengin oldum, ama hayatım da alt üst oldu. Huzurum kaçtı. Geceleri gözüme uyku girmez oldu. Lotodan çıkan para beni perişan etti.”
3 DEFA KAZANDI AMA SOKAKTA
Milli Piyango’da kazanıp da kaybedenler arasında en ilginç portrelerden biri de Adanalı Mustafa Savgan… 1979’da 10 bin, 1982’de 30 milyon, 1984’te 15 milyon lira olmak üzere 3 defa ikramiye kazandı. Ama her defasında kaybetmeyi başardı! Savgan’ın hayatı “Kaybedebilme Kabiliyeti” adıyla belgesel film oldu. Savgan, “Her defasında kaybetmeyi nasıl başardın?” diye soranlara, “Beni yanlış evlilik yıktı” diyor. Paraları eşine bırakmamak için son kuruşuna kadar tükettiğini söylemekten çekinmiyor. Kazandıklarının tamamını kaybedince tek başına İstanbul’un yolunu tutan Savgan, 1985’ten beri Cağaloğlu’nda bir handa gece bekçiliği ve ayakkabı boyacılığı yapıyor. Kazanıp kaybetmekten bıkmamış olacak ki, eline para geçtikçe piyango bileti almaya devam ediyor.
410 TRİLYON LİRA BİTTİ!
Piyangoda kazanıp da kaybedenlerin en çarpıcı hayat hikayelerinden biri de Amerika’da yaşandı. Virginia’da yaşayan Jock Whittaker‘in biletine 2002 yılında 410 trilyon lira çıktı. ABD tarihinin en büyük ikramiyesini kazandıktan sonra 7 defa evi, 3 kez de arabası soyuldu. Dostlarından biri, içkisine uyku ilacı koyup 2 milyon dolarını çaldı. Torunu, fidyecilerce hunharca öldürüldü. Jack, bir süre sonra Virginia eyalet mahkemesine başvurarak, “Mutluyum, çünkü o uğursuz paradan kuruş kalmadı” diyerek iflasını vermişti.KAYNAK:TÜRKİYE GAZETESİ.

Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam88
Toplam Ziyaret1803784
Hava Durumu

ATEŞ’TEN SÖZLER

AHMET ATEŞ (KENDİSİNE LAYIK GÖRMEDİĞİNİ DOSTLARINADA LAYIK GÖRMEYEN ...). İSTER KULAK VERİN İSTER VERMEYİN. İSTERSENİZ AHMET ATEŞ DE KİM OLUYOR DEYİN. DOĞRU YOLU GÖSTERMEK BİZDEN YÜRÜYÜP YÜRÜMEMEK SİZDEN. Ateş

BU MİLLET ŞUNU İYİ BİLSİN Kİ; TAŞLANMAMAK İÇİN DE OLSA, ASLA MEYVESİZ AĞAÇ OLMAYACAĞIM. Ateş

ATEŞ' İ SEVMEYEBİLİRSİNİZ, SEVMEK ZORUNDA DA DEĞİLSİNİZ. UNUTMAYINIZ Kİ DÜŞMANINIZDAN BİLE ÖĞRENECEĞİNİZ ÇOK BİLGİ VARDIR. Ateş

İNSANIN KENDİ KENDİNE YAPTIĞI KÖTÜLÜĞÜ, BÜTÜN DÜŞMANLARI BİR ARAYA GELSE YAPAMAZ. Ateş

ATEŞ, DÜNKÜ ATEŞ DEĞİL. YARINDA, BUGÜNKÜ ATEŞ OLMAYACAK. Ateş

DEĞİL DOKUZ KÖYDEN KOVULMAK; ONDOKUZ KÖYDEN DE KOVULSAM, DOĞRUYU SÖYLEMEKDEN, DOĞRU OLANI SAVUNMAKDAN VAZGEÇEMEM. Ateş

İNSANLARI GÖRÜNÜŞLERİ İLE YARGILAMAYINIZ, ÇOĞUNLUKLA ALDANIRSINIZ. GÖRÜNÜŞLER İNSANLARI GENELDE ALDATIR. YAKINDAN TANIMADIĞINIZ İNSANLAR HAKKINDA İYİ VEYA KÖTÜ DİYE HÜKÜM VERMEYİNİZ. GÜN GELİR İYİ DEDİĞİNİZ İNSANLAR KÖTÜ, KÖTÜ DEDİĞİNİZ İNSANLAR ÇOK İYİ ÇIKABİLİR. TERCİHLER SİZE AİT AMA SİZ DIŞ GÜZELLİKDEN ZİYADE İÇ GÜZELLİĞE ÖNEM VERİNİZ. Ateş

DOST DOĞRU SÖYLER, YÜZE SÖYLER, SEVİLMEZ. DÜŞMAN ARKADAN SÖYLER, YÜZE GÜLER. BAŞ TACI EDİLİR. BAŞ TACI OLMAK İÇİNDE OLSA; YÜZE GÜLENLERDEN, ARKADAN KONUŞANLARDAN OLAMAM. Ateş

DEĞER VERDİĞİNİZ İNSANLAR SİZ DEĞER VERDİĞİNİZ İÇİN DEĞERLİDİR. OYSA ONLAR KENDİLERİNİ BİR ŞEY SANIRLAR. SİZ DEĞER VERMEZSENİZ BİR HİÇTİRLER AMA BUNU AKILLARINA BİLE GETİRMEZLER. "ŞAİRİN DEDİĞİ GİBİ GÜZELLİKLERİ ON PARA ETMEZ BİZDEKİ AŞK OLMAZSA" Ateş

KIRK GÜN TAVUK GİBİ YAŞAMAKTANSA BİR GÜN HOROZ GİBİ YAŞARIM. Ateş

BU DÜNYA HERKESE YETER. YETERKİ ADAM GİBİ YAŞAMASINI BİLELİM. Ateş

TOPLUMDA KENDİNİ ŞEREFLİ GÖSTEREN ŞEREFSİZLER DÜNYA DÖNDÜKCE VAR OLACAK VE MİDE BULANDIRACAKLARDIR. Ateş

"HER ASALAK BİR SALAĞIN SIRTINDAN GEÇİNİR" İNSAN OLAN NE SALAK NE DE OLUR ASALAK. Ateş

HIRSIZLIK SADECE PARA ÇALMA İLE OLMAZ. ZAMAN PARADAN YERİNE GÖRE DAHA ÖNEMLİDİR. DAKİKALARI PARA İLE ÖLÇEMEZSİNİZ. GASP EDİLEN DAKİKALARIN HESABINI VEREMEZSİNİZ. MİLLET OLARAK BOŞA HARCANACAK NE VAKTİMİZ NE DE BOŞ ZAMANIMIZ VAR. Ateş

"KENDİM ETTİM KENDİM BULDUM KÜL GİBİ KARARIP SOLDUM EYVAH EYVAH" TÜRKÜSÜNÜ ÇALMAMAK İÇİN SİZE DEĞER VEREN DOSTLARINIZA, SİZİ SEVENLERE KULAK VERİNİZ. Ateş

TREN KALKAR GARDAN, KAÇARSA HABER GELMEZ NAZLI YARDAN. TRENDEKİ BİR GÜN AĞLAR, KAÇIRAN HER GÜN AĞLAR. EN İYİSİ TRENİ KAÇIRMAMAK. Ateş

"ZORLA YENEN AŞ YA KARIN AĞRITIR YADA BAŞ". NE YİYEN NEDE YEDİREN ŞİFA BULUR ARKADAŞ. Ateş

GÜZEL HER ZAMAN GÜZELDİR. ÇİRKİNLİK İSE BENİM İŞİM DEĞİLDİR. Ateş

DOST DOSTUN AYNASI OLMALI. AYNA KADAR DOĞRU OLAMIYORSA DOSTUNUM DİYE GEZMEMELİ. Ateş

OTOBÜS KAÇIYOR DEMİŞTİM DİNLEMEDİN. SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ DEMİŞTİM TINLAMADIN. NE DEDİMSE İLTİFAT DEĞİL, GERÇEK DİYE, HOŞUNA GİTMEDİ. ANLARSIN BİR GÜN DEDİM, DALGA GEÇTİN. İŞ İŞTEN GEÇTİKDEN SONRA ANLARSIN DA, ONU DA BEN ANLAYAMAM. "GEÇER BORUN PAZARI ANCA GİDERSİN NİĞDE'YE." SÖYLEYECEK BİR SÖZÜN OLAMAZ BU DELİYE. Ateş

SEVDİĞİM BİRİSİ "BENİ SENİN KADAR AŞAĞILAYAN HİÇ KİMSE OLMADI" DEMİŞTİ. BIRAKIN AŞAĞILAMAYI İNCİLTMEK AKLIMIN KÖŞESİNDEN BİLE GEÇMEMİŞTİ. OYSA BU KİŞİ DEĞER VERDİĞİM SEVDİĞİM KİŞİLERİN BAŞINDA GELEN BİRİ. DEMEK Kİ DEV AYNASI OLMAMAK SUÇ OLUYOR. BEN SENİN DÜŞMANIN DEĞİLİM Kİ SENİ OLDUĞUNDAN FARKLI GÖSTEREYİM. BİR GÜN SANA GEREĞİNDEN FAZLA İLTİFAT EDERSEM BİL Kİ O GÜN DÜŞMANIN OLDUĞUM GÜNDÜR. Ateş

"GÜLÜ SEVEN DİKENİNE KATLANIR" KATLANIR DA ÖNEMLİ OLAN DİKENE KATLANIP, GÜLE KAVUŞABİLMEK. Ateş

İSTER ARKADAŞINIZ, İSTER SEVGİLİNİZ, İSTER AÇIK İSTER GİZLİ AŞKINIZ, İSTER DOSTUNUZ, İSTER SIRDAŞINIZ, İSTER ANNE BABANIZ, DEĞER VERDİĞİNİZ KİM OLURSA OLSUN GEREĞİNDEN FAZLA DEĞER VERMEYİNİZ. KENDİ DEĞERİNİZDEN KAYBEDERSİNİZ. Ateş

HER YÜZÜNE GÜLENİ, BOLCA İLTİFAT EDENİ DOST BELLEME. DOST, SEVİLMEME RİSKİNE RAĞMEN; DOĞRU NE İSE ONU SÖYLER, KALPTEN SEVER. ASIL DOST KENDİSİNE REVA GÖRMEDİĞİNİ KARŞIDAKİNE REVA GÖRMEYENDİR. Ateş

GERÇEK SÖZLERDEN KAÇANLAR, GÜZEL, SAHTE VE HOŞ SÖZLERE KANANLAR. ASLA ACI GERÇEKLERDEN KAÇAMAZLAR. Ateş

BENİM İÇİN SIFATINIZ NE OLURSA OLSUN. SİZİ KAYBETMEMEK UĞRUNA ASLA YALANA BAŞVURAMAM. SİZLERİ KAZANMAK İÇİN SAHTEKARLIK YAPAMAM. BENİ SEVEN DÜRÜST OLDUĞUM İÇİN SEVSİN SAHTE İLTİFATLAR İÇİN DEĞİL. SAHTE DOSTLAR VE SAHTEKARLIK BENDEN UZAK OLSUN. Ateş

SEVDİKLERİNİZİ YARGILARKEN OLAYLARA KENDİ CEPHENİZDEN BAKMAYINIZ. ALDANIRSINIZ. KARŞIDAKİNİN YERİNE KENDİNİZİ KOYABİLDİĞİNİZ SÜRECE DOĞRU YARGILAMA YAPABİLİRSİNİZ. Ateş

SİZ, SİZ OLUN, OLMAZ ÖYLE ŞEY DEMEYİN. BİR GÜN OLUR, OLUYORMUŞ DEMEK ZORUNDA KALIRSINIZ. ASLA BİRİNİ KINAMAYINIZ. KINADIĞINIZ OLAYIN, BİR GÜN BAŞINIZA GELDİĞİNİ, GÖRMENİZ HİÇ DE UZUN SÜRMEZ. ALLAH ISLAH ETSİN DEYİP GEÇİN. YOKSA, KINADIĞINIZ OLAYLA KENDİNİZ ISLAH EDİLİRSİNİZ. Ateş

"İLTİFAT; YALANIN SÜSLENMİŞ, KILIF GİYDİRİLMİŞ HALİDİR" İLTİFAT ETMEYİ BİLMİYORUM. ÇÜNKÜ YALAN SÖYLEMEYİ BECEREMİYORUM. Ateş

GERÇEKLER DOĞRU VE ACI OLUR. İLTİFATLAR SAHTE VE YALAN. GERÇEKLERDEN KAÇANLAR, İLTİFATLARA SIĞINANLAR, ACI SONDAN KAÇAMAZLAR. KURTULUŞ GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKDEN, İLTİFATLARDAN UZAK DURMAKDAN GEÇER. Ateş

AŞIRI MAKYAJ GÜZELİ ÇİRKİNLEŞTİRİR ÇİRKİNİ GÜZELLEŞTİRİR. Ateş

DOĞRULAR VE GÜZELLİKLER MALINIZ, ÇİRKİNLİKLER VE KÖTÜLÜKLER ÇÖPÜNÜZ OLSUN. Ateş

SİGARA

OĞUZLAR Mayıs 1994

SİGARA

Ahmet ATEŞ Oğuzlar Gazetesi yazı İşleri Müdürü

İçerken güldürür

Sinsi, sinsi öldürür

İçene kendini kahraman sandırır

Şeytani bir zehri andırır

İnsana kendi kendini yandırır

Sigara içmek suç değil

Bıçak taşımakta suç değil

Fakat bıçak ve tabanca

Bir başkasına zarar verince suç

Peki, sigara bir başkasına zarar verince neden suç sayılmaz? Şimdi sormak gerek aklı ve fikri olan herkese. Hangi insanın bir başka insanı zehirlemeye hakkı var? Sigara içme özgürlüğünü savunan vatandaşlara demezler mi ki içenin içme özgürlüğü varda içmeyenin sigara içmeme özgürlüğü yok mu? Sigara içmeyenin sigara içene bir zararı yok. Peki sigara içenin içmeyene neden zararı olsun. Bir resmi daire veya aile düşünün aynı odayı on kişi paylaşıyor. Bunun beşi sigara içiyor diğer beşi içmiyor. Beş kişinin sigara içme özgürlüğü varda diğer beş kişinin sigara içmeme, zehirlenmeme özgürlüğü yok mu? Sigara içmeyen beş kişinin sigara içen beş kişiye zararı yok da, sigara içen beş kişi niye diğer beş kişiyi zehirlesin.

Sigara içenler içmeyenleri zehirleme hakkını kimden ve nereden alıyorlar?

Anti parantez kimse özgürlükten bahsetmesin özgürlüklerde sınırsız değil sınırlıdır. Çünkü bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde diğer bir kişinin özgürlüğü biter. Bitmiyorsa tecavüz olur. Suç teşekkül eder, cezayı gerektirir.

Anti parantez kimse özgürlükten bahsetmesin özgürlüklerde sınırsız değil sınırlıdır. Çünkü bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde diğer bir kişinin özgürlüğü biter. Bitmiyorsa tecavüz olur. Suç teşekkül eder, cezayı gerektirir.

Birde en çok şundan söz edilir. Yahu sigara içen akciğer kanseri, verem ve diğer hastalıklara yakalanıyor da içmeyen yakalanmıyor mu?

Yakalanıyor: Tabiî ki siz sigara içenlerin sayesinde bir ailede bir kişi sigara içiyorsa diğerlerinin ben sigara içmiyorum demesi gerçek anlamda yalan ve yanlış olur. Sigara içen kişi sadece kendisini zehirlemez evdeki hanımını çocuklarını ve diğer fertlerin hepsini zehirlenmeye mahkum eder, onların yanında sigara içtiği sürece.

Şimdi sorarım size hangi babanın kızını, hangi ananın oğlunu, hangi dedenin torununu,hangi tiryakinin tiryaki olmayanı zehirleme hakkı var?

Medeniyet deyince bazıları çıplaklık sanır, asla. Medeniyet bu ve benzeri durumlarda kendini gösterir. Medeni insan başkalarına ve kendisine saygı duyan insandır. Başkalarının haklarını gasp etmeyen temiz insandır. Hoş görülü insandır. Kendi özgürlüğüne sahip çıktığı kadar başkalarının özgürlüğüne sahip çıkan ona saygı duyan insandır.

Bir düşünür medeniyeti şöyle tarif eder. "Medeni insan karanlık da esnerken sol elinin tersi ile ağzını kapayan insandır" der. Tabiî ki bizde olduğu gibi esnerken küçük dilini karşısındakine gösteren değil.

"Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az"

Kimsenin kimseyi zehirlemeyeceği, kişilerin birbirlerine saygılı olacağı,toplum menfaatlerinin ön plana çıkacağı bencilliğin arka planda kalacağı, hoş görülü medeni toplumlara doğru.

Saygı ve sevgilerimle bir sonraki sayıda buluşmak üzere.

Sevgili okurlar Makalenin yayın tarihine bakarsanız bu günkü sigara ile ilgili kanun konusunun alt yapısını görürsünüz o tarihlerde bu yazıyı kaleme almak yürek, bilek ve cesaret isterdi. İlk sigara kanunu bile (Kanun Numarası : 4207 Kabul Tarihi : 7/11/1996 Yayımlandığı R.Gazete: Tarihi:26/11/1996 Sayı: 22829) bu makaleden 2 Yıl 6 Ay sonra çıkmıştır. O gün dile getirdik iki yıl sonra kısmen bugünse tamamına yakını kanuna konmuştur. Eh sağlık olsun 12 yıl sonrada olsa birşeyler değişmiştir. O gün dalga geçenlere duyrulur.

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.676434.8154
Euro36.691736.8388
Takvim