• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
ATEŞNET
SİTE HARİTASI

Kurban Bayramı çocuklara nasıl anlatılmalı?

KURBAN BAYRAMI ÇOCUKLARA NASIL ANLATILMALI?

     Kurban bayramında çocuklarımıza bayramı anlatırken nasıl bir yöntem izlemeli ve nelere dikkat etmeliyiz. Kurbanlık satış yerlerine çocuklar neden götürülmelidir?

      Bayram öncesinde Kurban ve Çocuk başlıklı bir yazı kaleme alıp, bayramın çocuklar için önemini vurgulamak istiyordum. Gördüm ki, kurucuları arasında bulunduğum Pedagoji Derneği, benim düşündüğümden daha kapsamlı bir çalışma yapmış. Sözü onlara bırakalım isterseniz:

      Çoğumuzun, çocuklukla ilgili önemli hatıralarında bayramlar büyük yer tutar. Bayram demek, hediye demektir kimi zaman. Bazen kavuşmak oluverir bayram. Kimi zaman ise harçlık… Ama illa, heyecandır bayram. Heyecandır bir gece öncesinden uykumuzu kaçıracak kadar. Herkesi aynı şeyin etrafında kenetlendiğini görmenin heyecanıdır belki. Sevilmeyi, kim bilir; hiç olmadığı kadar bayramlarda yaşarız. Sevindiriliriz bayram boyunca tanıyalım tanımayalım herkesçe. Sevmeyi, sevindirmeyi, kaynaşmayı öğreniriz böylelikle. Topluma karışır, Onun bir parçası olduğumuzu anlarız. Anlayıveririz aslında toplumun bizim bir parçamız olduğunu. Çocukluk çağında gördüğümüz, yaşadığımız bayramlar yoluyla toplumsal birlikteliği, dayanışmayı, kaynaşmayı, kişisel fedakarlığı ve daha nice şeyleri öğreniriz. Bu anlamda baktığımızda bayramların bizim ‘cemiyet insanı’ olmamızda, yani sosyalleşmemizdeki etkisi büyüktür. Bu nedenle bayramları yaşamak, dahası bayramları çocuklarımıza yaşatmak, bunu yaparken de özellikle kurban bayramında ortaya çıkan olumsuz manzaralarından çocuklarımızı uzak tutmak hepimizin görevidir.  

Çocuklara Bayramı Nasıl Yaşatalım?

     İçinde bayram geçen hikâyeleri ve şarkıları araştırıp bayram süresince çocuklarımızla paylaşmak onlardaki bayram bilincini geliştirecektir. Çocuklarınızla birlikte söyleyeceğiniz bir bayram şarkısı bayramın daha keyifli geçmesini sağlayacaktır.  Aynı şekilde akrabalarımızı ziyaret ederken, her ziyarette bayramda ziyaret yapmanın önemi üzerine vurgu yapabiliriz, mesela. Bu bayramda ziyaret edeceklerimiz sadece kendi arkadaşlarımız değil, çocuklarımızın da arkadaşları olabilir. Çünkü bayramda arkadaşlarını görmek, onlara hediye götürmek onların da hakkı. Yedi yaş üstü çocuklarımızla bayramda kabristanları ziyaret edip ve büyüklerimizi anmak ne de anlamlı olacaktır. Bu ziyarette çocuklarımızdan gelecek “İnsanları neden toprağa gömdüler, orada ne yiyecekler” gibi sorulara hazırlıklı olmamız gerektiğini sanırım hepimiz biliyoruz. Bayram öncesinde, çocuklarımızla birlikte küçük hediyeler alıp, bu hediyeleri diğer çocuklara dağıtmak, bayramın paylaşmak olduğunu onlara öğretecektir. Bayramlık, çocuklara bayramı hatırlatan, onların hatıralarında güzel izler bırakan bir güzelliktir. Elinizden geldiği kadarıyla çocuklarımıza bayramlık elbiseler almak, onları ilk olarak bayram sabahı giydirmek, bayramın ayrı bir güzelliği olarak çocuklarımızın anısında yer edecektir. Bu bayramda kurbanlıkların satıldığı yerleri çocuklarımızla birlikte ziyaret etmek yine bayrama dair tatlı bir anı olacaktır.

Çocuklarımıza Bayramı Nasıl Anlatalım?

     Kurban bayramında çocuklarımıza bayramı anlatırken, kurbanlıkların kesimi üzerinde değil kurbanın sosyal boyutu üzerinde durmak daha faydalıdır. İnsanların bayramda yardımlaştığını, akrabalarını ziyaret ettiğini, fakirlere et ve para yardımında bulunduklarını anlatmak daha doğrudur. Et yiyemeyen çocukların, kurban bayramında et yiyebildikleri, mutlu oldukları çocuklarımıza anlatılabilir.

     Aynı şekilde İbrahim Peygamberin oğlu İsmail’i kurban ettiği kıssa anlatılırken, vurgunun bıçağa, kesmeye değil de İsmail Peygamberinin Allah’a teslimiyetine ve babasının sözünü yerine getirmesine yapılması daha doğrudur. Bu kıssanın özellikle 7 yaş ve üstü çocuklara anlatılması iyi olacaktır. İsmail Peygamber’in kesilmek için değil de Allah’a hediye edilmek için götürüldüğünü söylemek çocuklarımızın ruhu için daha uygundur. Bunun yanında kainattaki tüm canlıların birbirine yardım ettiğinden bahsetmek, bitkilerin ve hayvanların izlere besin olduğuna, biz onları yediğimizde mutlu olduklarına değinmek yerinde olacaktır. Bu çerçevede kurban edilen hayvanları insanlar yiyip güçlendiğinde hayvanların bize yardımcı oldukları için çok sevindiklerine değinebiliriz. 

Çocuklar Kurban Kesimini İzlemeli mi?

     Çocukların kurban kesimini görmesi kültürlere ve bölgelere göre farklı değerlendirilebilmektedir. Köy ortamında yaşayan çocuklar, zamanla alıştıkları kesim işlemini yadırgamayabilirler. Özellikle hayvancılıkla uğraşan bölgelerde çocuklar defalarca hayvanların kesim işlemine şahit olurlar. Bu onlar için hayatın içinden ve alışılmış bir olay olarak algılanabilir.  Ancak büyük şehirlerde hayvanları sadece et olarak önünde göre çocuklar için kurban kesimini görmek oldukça olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Günümüz şartlarına göre genel bir değerlendirme yapacak olursak, 7 yaş altı çocukların kurban kesimine uzaktan bile şahit olması sakıncalıdır. 7-12 yaş arası çocuklar, ısrarcı olduklarında kurban kesimini uzaktan izleyebilirler. Ancak bu izlemede çocuklar, bıçak, kan, hayvanın çıkarmış olduğu hırıltı gibi olumsuz görüntülere şahit olmamalıdır. Ergenlik dönemine girmiş, 12 yaş üstü çocuklar ise kurban kesimini izleyebilirler. Kızların ve erkeklerin kurban kesiminden etkilenmeleri farklı olabilir. 12 yaş üstü bile olsa kız çocuklarının hassas durumlarını göz önüne alarak değerlendirme yapmak daha doğru olacaktır. 

     Kurbanlığın bir şekilde kesildiğini öğrenen çocuklara, kurbanın Allah’a hediye olduğu için acı çekmediğini, bilakis insanların vücuduna girip onları bu senin beslediğin koyunun eti, hadi ye” demek çocuk için yıkıcı olabilecektir. Yine kurbanın kanını alıp çocukların alnına sürmek, çocuk ruhunda ogüçlendireceği için mutlu olacakları anlatılabilir. 12 yaş öncesi çocuklar “Bu ineği kestiniz mi?” şeklinde sorular sorduğunda “Allah’a hediye ettik” şeklinde cevap vermek daha doğrudur. Çocuklar kurbanlıkları severler, onlarla duygusal bağlar kurabilirler. Kurban kesildikten sonra, “Bak lumsuz derin izler bırakabilecektir. 

     Büyüklerimiz bizim bayramlarımızı, tatlı bir anı olarak bizim zihnimize kazıdılar. Şimdi sıra bizde. Bu bayramı çocuklara yaşatmak, onların zihninde güzel hatıralar bırakmak belki de en önemli görevlerimizden biri. Biz Pedagoji Derneği olarak yüz çocuk dostu gönüllümüzle birlikte “Bu Bayram Çocukların Olsun” projesi kapsamında 1000 çocuğa kumbara hediye edeceğiz. Sizleri de aramızda görmek isteriz.

     Bu bayram çocukların olsun, bayramınız kutlu olsun…

     Çocuklara kurban bayramının aktarılması konusunda geçen sene Haber 7’de yazdığım yazı ilginizi çekebilir. Bu yazıya da buradan ulaşabilirsiniz. Bu vesile ile tüm okuyucularımın bayramını tebrik eder, huzur dolu nice bayramlar dilerim…   

Mehmet Teber / Haber 7


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam64
Toplam Ziyaret1773288
Hava Durumu

ATEŞ’TEN SÖZLER

AHMET ATEŞ (KENDİSİNE LAYIK GÖRMEDİĞİNİ DOSTLARINADA LAYIK GÖRMEYEN ...). İSTER KULAK VERİN İSTER VERMEYİN. İSTERSENİZ AHMET ATEŞ DE KİM OLUYOR DEYİN. DOĞRU YOLU GÖSTERMEK BİZDEN YÜRÜYÜP YÜRÜMEMEK SİZDEN. Ateş

BU MİLLET ŞUNU İYİ BİLSİN Kİ; TAŞLANMAMAK İÇİN DE OLSA, ASLA MEYVESİZ AĞAÇ OLMAYACAĞIM. Ateş

ATEŞ' İ SEVMEYEBİLİRSİNİZ, SEVMEK ZORUNDA DA DEĞİLSİNİZ. UNUTMAYINIZ Kİ DÜŞMANINIZDAN BİLE ÖĞRENECEĞİNİZ ÇOK BİLGİ VARDIR. Ateş

İNSANIN KENDİ KENDİNE YAPTIĞI KÖTÜLÜĞÜ, BÜTÜN DÜŞMANLARI BİR ARAYA GELSE YAPAMAZ. Ateş

ATEŞ, DÜNKÜ ATEŞ DEĞİL. YARINDA, BUGÜNKÜ ATEŞ OLMAYACAK. Ateş

DEĞİL DOKUZ KÖYDEN KOVULMAK; ONDOKUZ KÖYDEN DE KOVULSAM, DOĞRUYU SÖYLEMEKDEN, DOĞRU OLANI SAVUNMAKDAN VAZGEÇEMEM. Ateş

İNSANLARI GÖRÜNÜŞLERİ İLE YARGILAMAYINIZ, ÇOĞUNLUKLA ALDANIRSINIZ. GÖRÜNÜŞLER İNSANLARI GENELDE ALDATIR. YAKINDAN TANIMADIĞINIZ İNSANLAR HAKKINDA İYİ VEYA KÖTÜ DİYE HÜKÜM VERMEYİNİZ. GÜN GELİR İYİ DEDİĞİNİZ İNSANLAR KÖTÜ, KÖTÜ DEDİĞİNİZ İNSANLAR ÇOK İYİ ÇIKABİLİR. TERCİHLER SİZE AİT AMA SİZ DIŞ GÜZELLİKDEN ZİYADE İÇ GÜZELLİĞE ÖNEM VERİNİZ. Ateş

DOST DOĞRU SÖYLER, YÜZE SÖYLER, SEVİLMEZ. DÜŞMAN ARKADAN SÖYLER, YÜZE GÜLER. BAŞ TACI EDİLİR. BAŞ TACI OLMAK İÇİNDE OLSA; YÜZE GÜLENLERDEN, ARKADAN KONUŞANLARDAN OLAMAM. Ateş

DEĞER VERDİĞİNİZ İNSANLAR SİZ DEĞER VERDİĞİNİZ İÇİN DEĞERLİDİR. OYSA ONLAR KENDİLERİNİ BİR ŞEY SANIRLAR. SİZ DEĞER VERMEZSENİZ BİR HİÇTİRLER AMA BUNU AKILLARINA BİLE GETİRMEZLER. "ŞAİRİN DEDİĞİ GİBİ GÜZELLİKLERİ ON PARA ETMEZ BİZDEKİ AŞK OLMAZSA" Ateş

KIRK GÜN TAVUK GİBİ YAŞAMAKTANSA BİR GÜN HOROZ GİBİ YAŞARIM. Ateş

BU DÜNYA HERKESE YETER. YETERKİ ADAM GİBİ YAŞAMASINI BİLELİM. Ateş

TOPLUMDA KENDİNİ ŞEREFLİ GÖSTEREN ŞEREFSİZLER DÜNYA DÖNDÜKCE VAR OLACAK VE MİDE BULANDIRACAKLARDIR. Ateş

"HER ASALAK BİR SALAĞIN SIRTINDAN GEÇİNİR" İNSAN OLAN NE SALAK NE DE OLUR ASALAK. Ateş

HIRSIZLIK SADECE PARA ÇALMA İLE OLMAZ. ZAMAN PARADAN YERİNE GÖRE DAHA ÖNEMLİDİR. DAKİKALARI PARA İLE ÖLÇEMEZSİNİZ. GASP EDİLEN DAKİKALARIN HESABINI VEREMEZSİNİZ. MİLLET OLARAK BOŞA HARCANACAK NE VAKTİMİZ NE DE BOŞ ZAMANIMIZ VAR. Ateş

"KENDİM ETTİM KENDİM BULDUM KÜL GİBİ KARARIP SOLDUM EYVAH EYVAH" TÜRKÜSÜNÜ ÇALMAMAK İÇİN SİZE DEĞER VEREN DOSTLARINIZA, SİZİ SEVENLERE KULAK VERİNİZ. Ateş

TREN KALKAR GARDAN, KAÇARSA HABER GELMEZ NAZLI YARDAN. TRENDEKİ BİR GÜN AĞLAR, KAÇIRAN HER GÜN AĞLAR. EN İYİSİ TRENİ KAÇIRMAMAK. Ateş

"ZORLA YENEN AŞ YA KARIN AĞRITIR YADA BAŞ". NE YİYEN NEDE YEDİREN ŞİFA BULUR ARKADAŞ. Ateş

GÜZEL HER ZAMAN GÜZELDİR. ÇİRKİNLİK İSE BENİM İŞİM DEĞİLDİR. Ateş

DOST DOSTUN AYNASI OLMALI. AYNA KADAR DOĞRU OLAMIYORSA DOSTUNUM DİYE GEZMEMELİ. Ateş

OTOBÜS KAÇIYOR DEMİŞTİM DİNLEMEDİN. SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ DEMİŞTİM TINLAMADIN. NE DEDİMSE İLTİFAT DEĞİL, GERÇEK DİYE, HOŞUNA GİTMEDİ. ANLARSIN BİR GÜN DEDİM, DALGA GEÇTİN. İŞ İŞTEN GEÇTİKDEN SONRA ANLARSIN DA, ONU DA BEN ANLAYAMAM. "GEÇER BORUN PAZARI ANCA GİDERSİN NİĞDE'YE." SÖYLEYECEK BİR SÖZÜN OLAMAZ BU DELİYE. Ateş

SEVDİĞİM BİRİSİ "BENİ SENİN KADAR AŞAĞILAYAN HİÇ KİMSE OLMADI" DEMİŞTİ. BIRAKIN AŞAĞILAMAYI İNCİLTMEK AKLIMIN KÖŞESİNDEN BİLE GEÇMEMİŞTİ. OYSA BU KİŞİ DEĞER VERDİĞİM SEVDİĞİM KİŞİLERİN BAŞINDA GELEN BİRİ. DEMEK Kİ DEV AYNASI OLMAMAK SUÇ OLUYOR. BEN SENİN DÜŞMANIN DEĞİLİM Kİ SENİ OLDUĞUNDAN FARKLI GÖSTEREYİM. BİR GÜN SANA GEREĞİNDEN FAZLA İLTİFAT EDERSEM BİL Kİ O GÜN DÜŞMANIN OLDUĞUM GÜNDÜR. Ateş

"GÜLÜ SEVEN DİKENİNE KATLANIR" KATLANIR DA ÖNEMLİ OLAN DİKENE KATLANIP, GÜLE KAVUŞABİLMEK. Ateş

İSTER ARKADAŞINIZ, İSTER SEVGİLİNİZ, İSTER AÇIK İSTER GİZLİ AŞKINIZ, İSTER DOSTUNUZ, İSTER SIRDAŞINIZ, İSTER ANNE BABANIZ, DEĞER VERDİĞİNİZ KİM OLURSA OLSUN GEREĞİNDEN FAZLA DEĞER VERMEYİNİZ. KENDİ DEĞERİNİZDEN KAYBEDERSİNİZ. Ateş

HER YÜZÜNE GÜLENİ, BOLCA İLTİFAT EDENİ DOST BELLEME. DOST, SEVİLMEME RİSKİNE RAĞMEN; DOĞRU NE İSE ONU SÖYLER, KALPTEN SEVER. ASIL DOST KENDİSİNE REVA GÖRMEDİĞİNİ KARŞIDAKİNE REVA GÖRMEYENDİR. Ateş

GERÇEK SÖZLERDEN KAÇANLAR, GÜZEL, SAHTE VE HOŞ SÖZLERE KANANLAR. ASLA ACI GERÇEKLERDEN KAÇAMAZLAR. Ateş

BENİM İÇİN SIFATINIZ NE OLURSA OLSUN. SİZİ KAYBETMEMEK UĞRUNA ASLA YALANA BAŞVURAMAM. SİZLERİ KAZANMAK İÇİN SAHTEKARLIK YAPAMAM. BENİ SEVEN DÜRÜST OLDUĞUM İÇİN SEVSİN SAHTE İLTİFATLAR İÇİN DEĞİL. SAHTE DOSTLAR VE SAHTEKARLIK BENDEN UZAK OLSUN. Ateş

SEVDİKLERİNİZİ YARGILARKEN OLAYLARA KENDİ CEPHENİZDEN BAKMAYINIZ. ALDANIRSINIZ. KARŞIDAKİNİN YERİNE KENDİNİZİ KOYABİLDİĞİNİZ SÜRECE DOĞRU YARGILAMA YAPABİLİRSİNİZ. Ateş

SİZ, SİZ OLUN, OLMAZ ÖYLE ŞEY DEMEYİN. BİR GÜN OLUR, OLUYORMUŞ DEMEK ZORUNDA KALIRSINIZ. ASLA BİRİNİ KINAMAYINIZ. KINADIĞINIZ OLAYIN, BİR GÜN BAŞINIZA GELDİĞİNİ, GÖRMENİZ HİÇ DE UZUN SÜRMEZ. ALLAH ISLAH ETSİN DEYİP GEÇİN. YOKSA, KINADIĞINIZ OLAYLA KENDİNİZ ISLAH EDİLİRSİNİZ. Ateş

"İLTİFAT; YALANIN SÜSLENMİŞ, KILIF GİYDİRİLMİŞ HALİDİR" İLTİFAT ETMEYİ BİLMİYORUM. ÇÜNKÜ YALAN SÖYLEMEYİ BECEREMİYORUM. Ateş

GERÇEKLER DOĞRU VE ACI OLUR. İLTİFATLAR SAHTE VE YALAN. GERÇEKLERDEN KAÇANLAR, İLTİFATLARA SIĞINANLAR, ACI SONDAN KAÇAMAZLAR. KURTULUŞ GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKDEN, İLTİFATLARDAN UZAK DURMAKDAN GEÇER. Ateş

AŞIRI MAKYAJ GÜZELİ ÇİRKİNLEŞTİRİR ÇİRKİNİ GÜZELLEŞTİRİR. Ateş

DOĞRULAR VE GÜZELLİKLER MALINIZ, ÇİRKİNLİKLER VE KÖTÜLÜKLER ÇÖPÜNÜZ OLSUN. Ateş

SİGARA

OĞUZLAR Mayıs 1994

SİGARA

Ahmet ATEŞ Oğuzlar Gazetesi yazı İşleri Müdürü

İçerken güldürür

Sinsi, sinsi öldürür

İçene kendini kahraman sandırır

Şeytani bir zehri andırır

İnsana kendi kendini yandırır

Sigara içmek suç değil

Bıçak taşımakta suç değil

Fakat bıçak ve tabanca

Bir başkasına zarar verince suç

Peki, sigara bir başkasına zarar verince neden suç sayılmaz? Şimdi sormak gerek aklı ve fikri olan herkese. Hangi insanın bir başka insanı zehirlemeye hakkı var? Sigara içme özgürlüğünü savunan vatandaşlara demezler mi ki içenin içme özgürlüğü varda içmeyenin sigara içmeme özgürlüğü yok mu? Sigara içmeyenin sigara içene bir zararı yok. Peki sigara içenin içmeyene neden zararı olsun. Bir resmi daire veya aile düşünün aynı odayı on kişi paylaşıyor. Bunun beşi sigara içiyor diğer beşi içmiyor. Beş kişinin sigara içme özgürlüğü varda diğer beş kişinin sigara içmeme, zehirlenmeme özgürlüğü yok mu? Sigara içmeyen beş kişinin sigara içen beş kişiye zararı yok da, sigara içen beş kişi niye diğer beş kişiyi zehirlesin.

Sigara içenler içmeyenleri zehirleme hakkını kimden ve nereden alıyorlar?

Anti parantez kimse özgürlükten bahsetmesin özgürlüklerde sınırsız değil sınırlıdır. Çünkü bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde diğer bir kişinin özgürlüğü biter. Bitmiyorsa tecavüz olur. Suç teşekkül eder, cezayı gerektirir.

Anti parantez kimse özgürlükten bahsetmesin özgürlüklerde sınırsız değil sınırlıdır. Çünkü bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde diğer bir kişinin özgürlüğü biter. Bitmiyorsa tecavüz olur. Suç teşekkül eder, cezayı gerektirir.

Birde en çok şundan söz edilir. Yahu sigara içen akciğer kanseri, verem ve diğer hastalıklara yakalanıyor da içmeyen yakalanmıyor mu?

Yakalanıyor: Tabiî ki siz sigara içenlerin sayesinde bir ailede bir kişi sigara içiyorsa diğerlerinin ben sigara içmiyorum demesi gerçek anlamda yalan ve yanlış olur. Sigara içen kişi sadece kendisini zehirlemez evdeki hanımını çocuklarını ve diğer fertlerin hepsini zehirlenmeye mahkum eder, onların yanında sigara içtiği sürece.

Şimdi sorarım size hangi babanın kızını, hangi ananın oğlunu, hangi dedenin torununu,hangi tiryakinin tiryaki olmayanı zehirleme hakkı var?

Medeniyet deyince bazıları çıplaklık sanır, asla. Medeniyet bu ve benzeri durumlarda kendini gösterir. Medeni insan başkalarına ve kendisine saygı duyan insandır. Başkalarının haklarını gasp etmeyen temiz insandır. Hoş görülü insandır. Kendi özgürlüğüne sahip çıktığı kadar başkalarının özgürlüğüne sahip çıkan ona saygı duyan insandır.

Bir düşünür medeniyeti şöyle tarif eder. "Medeni insan karanlık da esnerken sol elinin tersi ile ağzını kapayan insandır" der. Tabiî ki bizde olduğu gibi esnerken küçük dilini karşısındakine gösteren değil.

"Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az"

Kimsenin kimseyi zehirlemeyeceği, kişilerin birbirlerine saygılı olacağı,toplum menfaatlerinin ön plana çıkacağı bencilliğin arka planda kalacağı, hoş görülü medeni toplumlara doğru.

Saygı ve sevgilerimle bir sonraki sayıda buluşmak üzere.

Sevgili okurlar Makalenin yayın tarihine bakarsanız bu günkü sigara ile ilgili kanun konusunun alt yapısını görürsünüz o tarihlerde bu yazıyı kaleme almak yürek, bilek ve cesaret isterdi. İlk sigara kanunu bile (Kanun Numarası : 4207 Kabul Tarihi : 7/11/1996 Yayımlandığı R.Gazete: Tarihi:26/11/1996 Sayı: 22829) bu makaleden 2 Yıl 6 Ay sonra çıkmıştır. O gün dile getirdik iki yıl sonra kısmen bugünse tamamına yakını kanuna konmuştur. Eh sağlık olsun 12 yıl sonrada olsa birşeyler değişmiştir. O gün dalga geçenlere duyrulur.

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Takvim